Diyabetik Ayak

DİYABETİK AYAK BAKIMI VE TEDAVİSİ

 

Diyabetik Ayak Nedir? Nasıl Oluşur? Nedenleri Nelerdir?

Diyabetli hastalarda yani şeker hastalarında ayak yaraları çok sık karşılaşılan ve hastanın yaşamını tehdit eden önemli bir problemdir. Yapılan çalışmalar diyabet hastalarının yaklaşık %10-15’ inin hayatlarının bir döneminde diyabetik ayak yarasına sahip olduğunu göstermektedir.

Türkiye nüfusunun 70 milyon olarak hesaplandığı çalışmalarda yaklaşık 10-11 milyon diyabetik hasta olduğu varsayılmaktadır. Bu da demektir ki 1 ila 1, 5 milyon diyabet hastası hayatlarının bir döneminde diyabetik ayak yarası ile uğraşmak zorunda kalacaktır.

Bu yaraların en kötü etkisi ise; bu hastaların bir kısmının bu yaralara bağlı uzuv kesilmesine (amputasyon) maruz kalma ihtimalidir. Yapılan çalışmalar diyabet hastalarının normal nüfusa göre 15 kat daha fazla amputasyona maruz kaldıklarını göstermektedir.

Uzvu kesilen hastaların yarısının 2 yıl içinde diğer uzuvlarını da kaybetmesi, 4 yıl içinde de hayatlarını kaybetmesi öngörülmektedir. Bu nedenle diyabet hastalığı ve diyabet hastalığına bağlı yaraların tedavisi diğer hastalıklara göre daha ciddiye alınmalıdır.

 

Diyabet hastasında yaranın gelişiminde 2 temel bozukluk rol oynar. Bunlardan birincisi ve en önemlisi nöropati denen sinir harabiyeti, diğeri ise vaskülopati yani damar harabiyetidir:

Motor nöropati ayakta bulunan kasların zafiyetine ve erimesine, duyu nöropatisi ağrı duyusunun kaybına ve otonom nöropati de ayaklarda kuruluğa yol açarak ayakta basma kusuruna, acı hissedilememesine ve yaranın açılmasının daha kolay olduğu kuru, nasırlı bir cilde yol açar.

Hasta, ayağında çıkan nasırı ve nasıra bağlı açılan yaranın acısını hissedemez. Yarada enfeksiyon gelişir ve ayağın derin kısımlarına doğru büyüyerek ilerler. En sonunda dışarı doğru akıntı olduğu zaman fark edilir ama bu aşamada yara, uzvu tehdit eder boyutlara ulaşmıştır ve tedavisi güçleşir. Bu sebepten ötürü diyabet hastasında yaranın açılmadan önlemini almak esas tedaviyi oluşturur.

 

Diyabetik Ayak Belirtileri Nelerdir?

 

Diyabetik bir hastanın ayağında oluşan her türlü değişiklik “diyabetik ayak” tanımı içinde yer alır.

Bu hastaların ayaklarında kuruluklar; parmaklarında ve ayaklarında şekil değişiklikleri (çekiç şeklini alan parmaklar, pençe şeklini alan ayak); ayak tabanında, parmakların ayakkabıya bakan yüzlerinde, ayak kenarlarında, topukta bulunan nasırlar bu ayaklarda yara açılmasını kolaylaştıran yapısal değişikliklerdir.

Bir diyabetik hastanın ayağında kızarıklık, ısı artışı, yeni başlayan acı veya ağrı, ayakta veya parmaklarda şişlik, akıntılı bir yara akla diyabetik ayak enfeksiyonunu getirmelidir.

 

Diyabetik Ayak Tedavisini Hangi Doktor Yapar?

 

Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde hasta; endokrinoloji veya iç hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, ortopedi, kalp ve damar cerrahisi, plastik cerrahi, genel cerrahi ve enfeksiyon hastalıkları, sualtı hekimliği, girişimsel radyoloji hekimlerinden oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmelidir.

Bu ekibin içinden herhangi bir branş hastanın takip ve tedavisini diğer branşların görüşünü alarak yürütebilir.

 

Diyabetik Ayak Bakımı Nasıl Yapılır?

 

Diyabetik bir hastanın ayağında yara açılmışsa öncelikle bu yaranın bakımı yapılmalıdır. Bu yaranın bakımında pansuman kadar yaranın olduğu bölgenin yükten kurtarılması (hastanın yaranın üzerine basmasını engelleyecek özel alet ve tabanlıkların kullanılması), hastanın enfeksiyonunun tedavisi (uygun pansuman ve antibiyotik tedavisini düzenleme), hastanın bacak atardamarlarında tıkanıklık varsa bunun cerrahi veya anjiyo yöntemleri ile giderilmesi ve hastanın kan şekeri düzeyinin düzenlenmesi de büyük önem arz taşır.

Hastanın diyabetik ayak yarası kapandıktan sonra hastanın ayak kalıpları alınarak, yürüme analizleri yapılarak fazla bası alan bölgelerin bası almasını azaltacak özel tabanlık ve ayakkabıların yapılması gerekmektedir. Diyabetik hastaların tüm nasırları, uygun tabanlık ve ayakkabı giymeye başladıktan sonra bu alanda uzman kişiler tarafından uygun şekilde temizlenmelidir.

Diyabetik hastalar cilt nemlendiricilerini düzenli olarak kullanmak zorundadırlar. Aksi halde kuru cilt yeni yaraların açılmasına sebep olabilir. Hasta, hekimin görüşüne göre 1-3 ayda bir diyabetik ayak muayenesine gitmelidir.

Hastanın diğer risk faktörlerinin de tedavi ve takibi çok önemlidir. Şeker düzeyinin kontrol altına alınması yeni yara açılmasını önleyebileceği gibi, nöropati ve vaskülopatinin ilerlemesini de yavaşlatabilir.

Bu hastaların sigarayı bırakmaları sağlanmalı, kolesterol düzeyleri ve tansiyonları kontrol altına alınmalı, uygun diyet düzenlenerek kilo vermeleri sağlanmalı ve mümkün ise düzenli egzersiz yapmaları konusunda teşvik edilmelidirler.

 

Diyabetik Ayak Pansumanı Nasıl Yapılır?

 

Diyabetik ayak tedavisi sadece yara pansumanından ibaret değildir. Diyabetik ayak yaraları ancak bu alanda eğitim almış hekimlerin ilgilenmesi gereken yaralardandır. Doğru zamanda ve hekim tarafından uygulanan tedavi ile hem hastayı hem de uzvu tehlikeye atacak durumlar önlenebilir.

Bu nedenle diyabetik ayak yarası fark edildikten sonra en kısa sürede bir hekime başvurulmalıdır.

Hasta bütün olarak ele alınmalı ve bütüncül yaklaşım ile tedavi düzenlenmelidir. Diyabetik ayak ile uğraşan hekime ulaşıncaya kadar yara kesinlikle açık bırakılmamalı ve su ile temas etmemelidir. Uygun bir dezenfektan solüsyon ile yara ve etrafı temizlendikten sonra temiz bir pansuman ile kapatılmalıdır ve bir sonraki pansumana kadar kapalı tutulmalıdır.

Hasta, yara olan ayağının üzerine basmamalıdır. Ayağı sıkan veya yaranın olduğu bölgeye değen ayakkabıları giymekten kaçınılmalıdır.

 

Diyabetik Ayakta Tırnak Bakımı

 

Diyabetik ayağa sahip kişiler ayak tırnaklarını, keskin bir tırnak makası ile kısa olmamak şartıyla dikkatlice ve düz kesmelidir. Tırnak, kesildikten sonra törpülenmelidir. Görme problemleri varsa bu bakımı bir başka kişi, tercihen bir podolog yapmalıdır.

Kullanılan tüm bakım malzemelerinin temiz ve steril olması çok önemlidir. Diyabetik hastaların bağışıklık sistemi diğer bireylerden daha zayıftır ve enfeksiyonlara daha yatkın olduğu unutulmamalıdır. Tercihen diyabetik hastanın kendisine ait bir seti olmalıdır ve bu set her kullanım sonrasında özenle temizlenmelidir.

 

Diyabetik Ayak Nasıl Tedavi Edilir?

 

Diyabetik ayak yarası, bu alanda eğitim almış hekimlerden ve hemşirelerden oluşan bir ekip tarafından tedavi edilmelidir.

Hastanın genel durumu ve yaranın durumuna bağlı olarak bu tedavi ya ayaktan ya da yatarak tedavi edilebilir. Her iki durumda da yaranın olduğu ayağın yükten kurtarılması, enfeksiyonun giderilmesi, tıkalı bacak atardamarlarının açılması, şeker tedavisinin düzenlenmesi, uygun yara bakımın düzenlenmesi ve risk faktörleri ile mücadele tedavinin temelini oluşturur.

Diyabetik ayak yarasının tedavisi haftalar veya aylar sürebilmektedir. Yara bölgesindeki “ölü doku’’ olarak adlandırılan kısımların cerrahi yöntemlerle yara bölgesinden uzaklaştırılması gerekir. Yara bölgesine düzenli olarak pansuman yapılmalıdır. Günümüzde yaranın iyileşmesini hızlandırmak için özel olarak tasarlanmış ve üretilmiş medikal yara bakım örtü ve ürünleri kullanılmaktadır.

Bu ürünler yarayı temiz tutarken, enfeksiyonu, akıntı ve kokuyu azaltmaktadırlar. Hastanın konforunu artırdıkları gibi sık pansuman ihtiyacını da azaltabilmektedirler. Bu ürünlerden bazıları yaranın ihtiyacı olan kollajen, hyaluronik asit ve büyüme faktörlerini de içermektedirler.

Diyabetik ayak tedavisinde çok sık kullanılan yardımcı tedavi metotlarından bir diğeri de “hiperbarik oksijen (HBO)” tedavisidir. HBO ile hastaya yüksek basınçlarda oksijen solutularak yara bölgesindeki oksijen eksikliği giderilir, bakterileri öldüren bağışıklık sistemi hücrelerinin etkileri iyileştirilir, yara iyileşmesini sağlayan hücrelerin etkinlikleri arttırılır ve böylece yara iyileşmesi hızlanır. Lazer, ozon tedavisi, larva tedavisi de diğer yardımcı tedavi metotlarındandır.

 

Diyabetik Ayakta Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

 

Diyabetik bir hastada eğer ayakta duyu kaybı gelişmiş ise; hasta haftada en az bir kez bir ayna yardımı ile ayaklarını ciltte renk değişikliği, kızarıklık, kesik, su toplaması, mantar veya yeni açılmış bir yara açısından kontrol etmelidir. Hastanın fizik durumu veya görme işlevleri bunu yapmaya uygun değilse bakıcısı veya bir yakını tarafından yapılmalıdır.

Lastiksiz çorap tercih edilmeli ve günlük olarak değiştirilmelidir. Çorabın ayağı sıkmamasına ve pamuklu olmasına dikkat edilmelidir. Ayakkabı giyilmeden önce içinde yabancı cisim olup olmadığı elle ve gözle kontrol edilmelidir.

Ayakkabı seçimi mutlaka rahat, yumuşak, yuvarlak burunlu, lastik tabanlı ayakkabılardan tercih edilmelidir. Kişinin yürüme analizine göre özel üretilmiş tabanlık kullanılması tercih edilmelidir. Çıplak ayakla gezilmemelidir.

Ayrıca yüksek topuklu ayakkabılar ve ucu açık veya dar ayakkabılar da uygun değildir. Ayakkabının genişleyebilmesi açısından bağcıklı olması tercih edilmelidir. Ayrıca uzun süre kullanılmış, yıpranmış ayakkabılar rahatlığını yitirir ve sorunlara neden olur.

Eğer hastanın ayaklarında şekilsel olarak bozukluk varsa mutlaka özel yapım ayakkabı tercih edilmelidir. Yeni ayakkabı alındığı zaman alışana kadar günde 2-3 saatten fazla giyilmemelidir. Hasta ayaklarını ısıtmak için soba, elektrikli ısıtıcı ve kalorifer peteklerine fazla yaklaştırmamalı, asla sıcak su torbası ile ayaklar ısıtılmaya çalışılmamalıdır.